Güneş tam tepede sıcacık parlarken, buz gibi bir havuza atlamak herkes için çok iyi bir çözüm sayılabilir. Ama o da ne?! Suda kimse yok, havuz bomboş! Bir tek kıpırtı bile yok. Can simidi, bomboş havuzun içinde öylece duruyor.
İşte resesyon dönemindeki borsalar da tıpkı bomboş havuzda yüzen simit gibidir. Derin bir durgunluk ve sonsuz gibi görünen bir sakinlik hakim olur piyasalara. Talep durur böyle zamanlarda, haliyle paranın el değiştirdiği alım-satım aktiviteleri de durur. Dolayısıyla sakinliğin verdiği rahatsızlığı fazlasıyla hissettirir resesyon dönemleri!
Resesyon ne demek merak edenler için resesyon (durgunluk), ekonomik aktivitede önemli, yaygın ve uzun süreli bir gerileme anlamına gelir.
Özellikle üst üste küçülen ABD ekonomisi sonrası dikkatler “Resesyon nedir?” sorusu üzerine yoğunlaştı. Önemli isimlerden resesyonda olmadığımıza yönelik açıklamalar gelse de popüler bir kanı, bir ülkenin Gayri Safi Yurt İçi Hasılasındaki (GSYİH) yani büyüme verisindeki art arda iki çeyrek düşüşün bir durgunluk oluşturduğu yani teknik olarak resesyona girildiği yönündedir.
Resesyonda Olup Olmadığımızı Nasıl Anlarız?
Bir süre önce Ulusal İşletme Ekonomisi Birliği (NABE) tarafından yapılan bir ankete göre, ekonomistlerin 72%’si gelecek yılın ortasına kadar devam edecek bir durgunluk öngörüyor. CNN’in bildirdiğine göre ise ekonomistlerin 19%’u resesyonun çoktan başlamış olabileceğini söylüyor.
Canaccord Genuity’nin Tony Dwyer liderliğindeki analistleri 22 Ağustos’ta bir araştırma notunda, “Göstergelerimiz, özellikle FED faiz oranlarını artırmaya devam ederse, gelecek yıla girerken bir resesyon olasılığının giderek arttığını gösteriyor.” dedi.
Resesyon yani durgunluk, ülkelerin büyüme verisindeki artış ve azalışların takibiyle ölçümlenir. Örneğin ABD’de ikinci çeyreğe ilişkin Gayri Safi Yurt İçi Hasıla verileri, ülke ekonomisinin ikinci çeyrekte yıllıklandırılmış olarak 0,6% daraldığını gösterdi. Bir önceki tahmin 0,9% daralmaydı. Yukarı yönde revize edilen veri, ekonomideki daralmanın ‘ılımlı’ olduğunu gösterdi. Böylece ABD ekonomisinin Nisan-Haziran dönemine ilişkin GSYH verisi revize edildi.
Resesyonun Nedenleri Nelerdir?
Bir resesyon, ekonomik büyümenin nüfus artış hızının altına inmesi, kişi başına düşen milli gelirin azalması, işsizliğin artması, ekonomik faaliyetlerin ve üretim faaliyetlerinin azalması gibi zirveye ulaşan olumsuz faktörlerin bir araya gelmesinden ortaya çıkar. ABD ekonomisinin şu an yaşadığı da tam olarak bu.
Örneğin 2008’deki resesyon; yetersiz düzenlemeler, düşük faiz oranları ve yüksek faizli ipoteklerden kaynaklanan bir konut piyasası çöküşüyle ortaya çıktı.
Bugün ise ekonomi, yükselen enflasyonu ateşleyen ve yaşam maliyetini artıran, konut ve iş piyasası gibi diğer ekonomik güçleri etkileyen tedarik zinciri kısıtlamalarından kaynaklı kırılgan bir vaziyette. Rusya’nın Ukrayna’ya açtığı savaş ile emtia fiyatlarındaki artış da ABD’de enflasyonu artıran etmenler arasında. Çok faktörlü makro ekonomik sorunlar enflasyonu git gide artırırken FED’in enflasyonla mücadele kapsamında verdiği faiz artışı kararları ekonomiyi resesyonun eşiğine getirdi.
Enflasyonun haziran ayında rekor seviyelere ulaşmasıyla, FED enflasyonu dizginlemek için faiz oranlarını yarım puan artırdı. Temmuz ayında da tekrar 75 baz puanlık bir artış yaptı. Bununla birlikte, yüksek faiz oranları hisse senedi fiyatlarını ve kazançları olumsuz yönde etkileme eğiliminde olduğundan, FED’in faiz oranı artışları genellikle makro ekonomiyi olumsuz etkiler ve bu da ekonomik bir gerilemeyi tetikleyebilir.
Princeton Ekonomisti Alan Blinder, NPR’ye verdiği demeçte, “FED, faiz oranlarını yükseltip harcamaları azaltarak ekonomiyi yavaşlatıyor.” şeklinde konuştu ve “Bunu çok fazla yapması halinde ekonomik bir durgunluk yaşayacağız.” diye ekledi.
Resesyon Dönemlerinde Borsaya Ne Olur? Resesyon Sonrası Borsayı Ne Bekliyor?
Resesyon dönemleri, genel anlamda borsada düşüşlerin yaşandığı, hisse fiyatlarında geri çekilmelerin olduğu dönemlerdir. Ama borsa tarihine hakim yatırımcılar bunun çoğu zaman bir fırsat olabileceğini bilir. Bu dönemleri iyi değerlendiren şirketler de durgunluk sonrasında daha büyük kazançlar elde etmiş olur.
Durgunluk dönemleri, iki çeyreğin ardından sona erebileceği gibi daha uzun da sürebilir. Bir ekonominin resesyondan iki çeyrek sonunda çıkmasına V tipi çıkış, daha uzun bir sürede çıkmasına ise U tipi çıkış denir. Eğer ekonomi resesyondan çıkışa geçtikten sonra yeniden küçülmeye girmişse o zaman da buna W tipi resesyon ya da çift dipli resesyon adı veriliyor. Tıpkı şu anki gibi!
ABD ekonomisi, 2020 Covid dönemi resesyonu sonrası toparlanmışken hemen ardından 2022’de Rusya-Ukrayna savaşının etkili olduğu resesyon sürecine girmiştir. Ancak burada önemli nokta, W tipi resesyonların sona ermesiyle ekonomideki büyüme parkurunun uzun soluklu olması ve en az 4-5 yıl devam etmesidir. Yani bu süreci iyi değerlendirmek ve yatırımlarımızı resesyon dönemine uygun yapmak ve her inişin ardından gelen o muazzam yükselişi beklemek doğru olacaktır!
Biden, Yellen ve Powell’ın Resesyon Görüşleri
ABD Başkanı Joe Biden, ülke ekonomisinin iki çeyrekte üst üste daralmasının ardından, “ABD Merkez Bankası (FED) enflasyonu düşürmeye çalışırken ekonominin yavaşlaması sürpriz değil.” değerlendirmesinde bulunmuş ve “Biz doğru yoldayız, bu geçiş sürecinden daha güçlü ve güvenli çıkacağız.” dedi.
Yellen ise “Çoğu ekonomist ve çoğu Amerikalı benzer bir resesyon tanımına sahiptir. Önemli iş kayıpları ve toplu işten çıkarmalar, işletmelerin kapanması, özel sektör faaliyetinin önemli ölçüde yavaşlaması, aile bütçelerinin büyük bir baskı altında olması, özetle ekonomimizin oldukça zayıflaması. Şu anda yaşadığımız şey bu değil. İstihdam artışı devam ediyor, hanehalkı maliyesi güçlü kalmaya devam ediyor, tüketiciler harcama yapıyor ve işletmeler büyüyor.” değerlendirmesini yapmıştı.
FED Başkanı Jerome Powell, işgücü piyasasındaki son sıkışıklığa atıfta bulunarak ABD’nin şu anda bir resesyonda olduğuna inanmadığını söylemiş ve hatta son açıklanan istihdam verisiyle de haklı çıkmıştı.
Son FED toplantısından çıkan faiz kararı sonrasında Powell’a “Resesyonda olduğumuza inanıyor musunuz?” diye soruldu. Powell da “Hayır. Ekonomide iyi çalışan yerler var. Büyüme geçen yıl fazlaydı. Şimdi düşmesi olağan bir şey. İlk çeyrekte 2,7 milyon istihdam yapıldı, resesyonda olsaydık böyle olmazdı.” cevabını vermişti. Sahiden de Powell açıklamaları sonrası istihdam verisi temmuz ayında 250 binlik beklentiye karşılık 528 bin artarak piyasadaki resesyon söylemlerine cevap olmuştu.
Resesyon Döneminde Nasıl Yatırımlar Yapmalı?
Resesyon dönemlerinde yatırım yapmak yatırımcıların sıklıkla merak ettiği hatta çoğu zaman çekindiği bir şeydir. Aslında böyle zamanlar doğru hamlelerle müthiş fırsatlar yakalanabilir. Tabii bunun için doğru hisselere yatırım yapmak gerekir.
Akıntıya karşı yüzmek ne kadar zorsa, borsa düşerken yükselmek de bir o kadar zor! Yine de öyle hisseler var ki en çok da ekonomide kötü rüzgarlar eserken iyi performans sergiler.
Kaynak: https://blog.huseyingulen.net/resesyon-nedir/